Gebelik Ve Cinsel Yaşam

/ cetad.org.tr

Gebelikte cinsel yaşam etkilenir mi?
Tüm gebelik sürecine baktığımızda, fizyolojik açıdan gebelik cinsel yaşamı olumsuz olarak etkilemez, cinselliğin sürdürülmesi de gebelik üzerine olumsuz etki yapmaz. Aksine yakınlık hissi, kadının ve erkeğin kendini iyi hissetmesi ve çift ilişkisinin güçlenmesi açısından önemlidir. Sağlıklı bir çift ilişkisinin çocuğun ruhsal sağlığı için avantajı ise tartışmasızdır. Bu tıbbı gerçekliklere rağmen birçok çift gebelik döneminde cinsel ilişkilerinin çok azaldığını ya da hiç olmadığını ifade ederler.

Aslında gebelik öncesi dönemde kadının cinselliğe bakışı tutumu neyse gebelikte de benzer durum yaşanacaktır. Öncesi dönemde cinsel isteği ve hazzı kısıtlı olan kadınlar için gebelik cinsellikten kaçınmayı meşru kılan bir dönem olacaktır. Eş tarafından da bu dönemdeki kaçınmalar daha hoş görülebilir haldedir. Kuşkusuz ki sadece kadınlarda değil erkeklerde de yanlış inanışlar nedeniyle gebelikte cinsellikten uzak durma eğilimi gelişebilir.

Bazı özel durumlarda jinekologlar cinsel birleşmeyi kısıtlayabilir ya da yasaklayabilirler. Tıbbi gerekçelerin varlığında genellikle ‘cinsel birleşme’  yasaklanmaktadır. Birleşme dışı cinsel davranışlara yönelerek cinsel yakınlık her zaman sürdürülmelidir.

Gebelikte cinsellik bebeğe zarar verir mi?
Normal bir gebelikte cinsellik bebeğe hiçbir şekilde zarar vermez. Bebeğe zarar gelebileceği inancı çiftlerin yetersiz bilgi ve yanlış inanışlarından kaynaklanmaktadır. En yaygın sorun çiftlerin döl yolu (vajina) ile rahim (uterus) un birbirinden farklı organlar olduğunu bilmemesidir. Bebek rahmin ve amnion sıvısının içinde rahat ve korunmalı bir ortamda gelişimini sürdürürken, cinsel birleşme vajinada gerçekleşmektedir. Halk arasında sıkça inanılan, bebek cinsel ilişkiyi görür, ruhsal açıdan fark eder gibi inanışlar da asılsızdır.

Gebelikte cinsel yaşam annenin sağlığına zarar verir mi?
Sağlıklı gebede cinsel yaşam annenin sağlığına zarar vermez. Aksine cinsel yaşamın sağlıklı olarak sürdürülmesi, çiftin yakınlık hissinin devamı ruhsal açıdan anne ve baba adayının daha iyi hissetmelerini sağlayacaktır. Hatta kimi kültürlerde gebelikte cinsel ilişkinin ve birleşmenin doğumu kolaylaştıracağına dair inanışlar vardır.

Gebe kadınlar cinsel istek duyar mı?
Duymalıdır. İnsan cinselliği hayvanlardan farklı olarak sadece hormonların belirlediği mevsimsel bir durum değildir, süreklidir. İnsanda cinsellik biyolojik, kültürel, psikolojik, sosyolojik faktörlerle etkileşen kompleks bir kavramdır. Dolayısıyla cinsel istek yaşamın her döneminde var olabilir.  Yeter ki mitlerle (yanlış inanışlar), gebelikte cinselliğin uygun olmadığı, bebeğin zarar görebileceği gibi yanlış kültürel inanışlarla gölgelenmesin. Gebelik öncesi dönemde kadının cinsel isteği ve cinselliği yaşantılama biçimi neyse gebelik sırasında da benzer durum sürecektir. Gebelik öncesi cinsel bilgilenmesi yetersiz, cinsel mitleri fazla, cinselliği bir haz arama davranışı olarak göremeyen kadınlarda cinsel istek azalabilir ancak bu biyolojinin getirdiği bir durum değil, kültürün şekillendirdiği bir sorundur.

Gebe kadın uyarılıp orgazm olabilir mi?
Gebe kadınlarda uyarılıp orgazm olabilir. Gebelik öncesinde uyarılma bozukluğu olmayan, orgazm olabilen kadınlar gebelikte de bunu sürdürebilirler. Özellikle gebeliğin 2. trimester (2. üç aylık dönem)’inde cinsel organlara kan akımının artması, rahimin büyüyüp genişlemesi nedeniyle kadınlarda orgazm daha güçlü hissedilebilir. Daha nadir olarak bazı kadınlar ise gebelikte ilk kez orgazm olduklarını bildirirler.

Gebelikte orgazm olmak bebeğe zarar verir mi?
Orgazmla birlikte rahimde de kasılmaların olabileceği bildirilmektedir. Sağlıklı gebeliklerde orgazm sırasında görülen kasılmaların anne ve bebeğe zararı yoktur, düşük ve erken doğuma neden olmaz. Riskli gebelik durumlarında kadın doğum uzmanının görüşleri alınmalıdır.

Gebeliğin ilk döneminde cinsel yaşam nasıl etkilenir?
Beklenen bu dönemde cinsel istek ve uyarılmanın hafifçe azalması ya da değişmemesidir. Araştırmalara göre sağlıklı bir hamilelik yaşamakta olan kadınların büyük bir kısmında ilk 12 haftada cinsel istekte azalma olabileceği öngörülmektedir.  İlk üç ayda anne adayı“annelik” rolüne uyum sağlama sürecindedir. Bebeğin bakımı, korunması, “doğru anne” olabilmek, anne olurken “doğru eş”, “doğru iş kadını” kalabilmekle ilgili zihinsel uğraşılar artmıştır. Ayrıca yaşayabileceği fiziksel yorgunluk, uykuya meyil, bulantı kusma, kilo alımı, memelerde hassasiyet gibi nedenlerle kadının hayata dair isteği, dolayısıyla cinsel isteği de azalabilecektir. Kuşkusuz ki bu süreç bebeğin planlı olup olmaması, eşin gebeliğe ve gebe olan eşine karşı tutumuyla da etkilenmektedir.

Gebeliğin ikinci 3 aylık döneminde cinsel yaşamda neler beklenir?
Gebeliğin üçüncü ve altıncı ayları arasında gebelik benimsenmiştir, genel yorgunluk ve uyku eğilimi yok olmuştur. Aslında bu dönem fiziksel ve ruhsal olarak gebenin kendini en iyi hissettiği dönem olarak kabul edilir. Buna paralel olarak kadınlarda cinsel istek, uyarılma ve orgazm olabilme kapasitesinde artma görülmesi beklenir. Fiziksel olarak da cinsel organlara kan akımı artmakta, bu da uyarılma ve orgazm üzerine olumlu etkiler yapmaktadır. Bir kısım kadın en güçlü orgazmlarının gebelikte olduğunu bildirmektedir. Tabi ki bu dönemde de cinsellikten haz alma, yanlış inanışlarından sıyrılmış, gebelikte cinsellik hakkında doğru bilgilendirilmiş, öncesinde dönemde cinselliğe bakışı olumlu, cinselliğe izin veren kadınlar için söz konusu olacaktır.

Gebeliğin son dönemlerinde cinsel yaşam nasıl etkilenir?
Bu dönemde cinsel istek tekrar azalabilir. Kadının bedensel zorlukları, kendini yorgun hissetmesi, doğumla ilgili endişeleri olabilir, gelecek olan bebekle ilgili uğraşılar ön plana geçip cinsellik ertelenebilir. Oysa doğum sonrası dönemde bir süreliğine çiftlerin baş başa kalmasının bile zorlaşacağı göz önüne alındığında bu dönemde de çiftlerin cinsel yakınlaşmaları önemsemeleri gereği açıktır.

Gebelikte cinsel birleşme ne zaman yasaklanabilir?
Riskli gebeliklerde kadın doğum uzmanınız size gerekli uyarıda bulunacaktır.

Normal seyrinde giden gebeliklerde gebeliğin farklı dönemlerinde kadının talebi ve koşullarına göre değişen şekillerde cinsel iletişim sürdürülmelidir.

Yakın zamana kadar büyüyen karın ve fiziksel zorluklar nedeniyle gebelere son bir ayda cinsel birleşme önerilmemekteydi. Son yıllarda kadın doğum uzmanları doğuma kadar cinselliğin ve birleşmenin sağlıklı bir biçimde sürdürebileceği görüşünde birleşmektedirler.

Gebelikte tıbbı nedenlerle cinsel birleşmeden kaçınılması gerekiyorsa cinsel yaşam nasıl sürdürülebilir?
Cinselliğin sadece “cinsel birleşme” olarak algılanması ilişkinin her döneminde özellikle de gebelikte cinselliği sınırlandırır. Ülkemizde cinsel eğitimin dolayısıyla cinsel bilgilerin yetersiz oluşu, cinselliğin cinsel birleşmeyle olacağına dair mitleri pekiştirdiğinden, gebelikte birleşmenin yasaklandığı bir tıbbı neden varlığında cinsellikten tümüyle uzaklaşılır. Oysa gebeliğinizi takip eden jinekoloji uzmanının tıbbı nedenlerle yasaklayabileceği sadece birleşme olacaktır. Birleşme olmaksızın sevişmek; dokunmalar, sarılmalar, öpüşmelerle çiftlerin birbirini uyarmasıyla, mastürbasyon ya da karşılıklı mastürbasyonlarla cinsel iletişim her zaman sürebilir.

Gebelikte cinsel ilişki sırasında hangi pozisyonlar uygundur? 
“Cinsel ilişkinin” pozisyonu yoktur. “Cinsel birleşme” pozisyonları için her zaman çiftin tercihleri dikkate alınmalıdır. Gebeliğin son birkaç ayında büyüyen karına baskıyı azaltmak amacıyla kadının üstte olduğu ya da yan pozisyonlar önerilebilir.

Cinsel eşin cinsel yaşamı gebelikten etkilenir mi?
Kuşkusuz ki evet. Erkekler de bebek beklerler. Üstelik bu konuyla ilgili anne adayına sunulan toplumsal destekten de yoksundurlar. Baba adayı için de “babalık rolü”ne uyum, getireceği sorumluluklar, kalabalık aile olmanın zorlukları, bebeğin anne karnında büyüyor olmasıyla ilgili yaşayabilecekleri dışlanmışlık hissi gibi bir dizi değişim söz konusudur. Cinsellikte bu adaptasyon sürecinden nasibini alabilir. Eskiden sevgili olan eş artık anne sevgilidir, onun için haz nesnesi olan memeler artık bebeği besleyen olma yolunda farklılaşmaktadır. Toplumsal olarak diretilen gebe kadının uygun olmayan bir cinsel arzu nesnesi olduğudur. Eşine ve bebeğe zarar verebileceğine dair endişeler de erkekleri cinsellikten uzaklaştırabilir.

Çiftler gebelikte oluşan cinsel sorunlarla nasıl başa çıkabilirler?
Tabi ki konuşarak ve doğru bilgilere ulaşarak. Cinsellikle ilgili konuşma alışkanlığımızın olmadığı, cinselliği konuşmanın ayıp sayıldığı bir toplumda yaşıyor olduğumuz göz önüne alındığında bazı çiftler için gebelikte cinselliğin konuşulmasından kaçınıldığı gözlenmektedir. Birbirleriyle cinselliği konuşabilen, karşılıklı isteklerini dile getirebilen çiftler bu dönemi sağlıklı atlatırlar. Cinsellik konuşulmadığında, gebelikte oluşabilecek değişimlere dair bilgi de edinilmemişse cinsel soruna, evlilik ilişkisine dair sorunlar da eklenecek, tam da en çok ihtiyaç duydukları anda çift birbirinden uzaklaşacaktır.

Bazen kadın ya da erkek cinsel isteklerinde azalma nedeniyle cinsel ilişkiyi reddedebilir. Bu durum partner tarafından istenmeme olarak algılanabilir, oysa ki istenmeyen cinselliktir, kimi zaman da cinsel birleşmedir. Sarılmaların, dokunmaların sürdürülmesi hem kadın hem de erkek açısından çok önemlidir.

Kimi zaman da partnerlerin cinsel istekleri vardır ama erkek rahatsız olmasın diye kadına cinsel isteğini belirtmez, kadın ise değişen bedeni nedeniyle cinsel arzu nesnesi olarak görülmeyeceğini düşünerek eşinden uzak durabilir. Uygun bir paylaşımla birbirini anlamaya çalışmak, gereğinde danışmanlık almak sorunları çözecektir.